18 Şubat 2013 Pazartesi

Seyru sülük





Ruh terakkisi sırasında nefsin tabakalarından başlayan bir seyir vardır. bu yolculuk esnasında çok sayıda hal insana arız olur. bunlardan başarıyla geçebilmek için ölçülere ihtiyaç duyulur . bu ölçüler bilinmezse orada bir yerlerde batıla kayılır. ve vakit kaybedilir.
2.soruya cevap ; 
keşf ile akaid öğrenilebilir. ama esas olan bir hocadan öğrenmektir. 
peygamberimizin ulemaya emanet ettiği dini bilgilerde tereddüt yoktur. efendimizin öğrettiği değerler nurdur. allah tan geldiği kesindir. kesin vahye dayanır ve tahrif de edilemezdir. bu sebeple bu şekilde öğrenilen bilgiler de emanet ve kesinlik vardır. ama kişilerin keşifleri ancak kendilerine ve kendileri gibi olanlara lutuftur. diğerleri o bilgileri test edemez doğruluklarından emin olamazlar. 

örnekleyeyim . seyru suluk esnasında çok sayıda olayla karşılaşılr . allah tecellisi peygamber misali görülmesi , diğer peygamberlerin görülmesi geçmiş salih kulların görülmesi ....
bunlardan alınan bilgi ve duyulan kültür olabilir. allah görülebilir. ve görülen varlık görene bazı emirler verebilir. bu durumda ne yapılacağı konusu sağlıklı bir dini kültürü olmayana müşkil olur.


allahı gören allahı gördüm diye gördüğü şeyi anlatırsa ki çok anlatan vardır. çoğu allahı tanımadıklarından allah hakkında yanlış itikadlara düşerek küfre girerler. 
allahı görüpte artık şöyle löyle yapabilirsin diye izin alıp abuk subuk iş y
apmaya başlayan çok insan vardır. 
u'bud rabbeke hatta yetiyekel yakin / sana yakin gelinceye kadar ibadet etmen gerekir . yakine ulaşınca ibadet şartı ortadan kalkar diyenler de olmuştur. 
keşf halinde bir cihetten allahın teceeli ettiğini görerek artık kabe yerine o cihete dönen ler olmuştur. 
bazen rabbim bana gelir bazen ben rabbime giderim , vs sözleri söyleyerek ortada gezinen çok sayıda ne dediğini bilmez abid vardır. 
rabiatul adeviyye hakkında yazılanlara bakın şeriat üstü formatta rabbiyle evlendiğini düşündürecek ifadelerle neler neler söylerler. 
peygamberimizi görüp ondan hadis duyduğunu anlatan ama efendimizin şemailini bilmeyen çok sayıda gafil kendilerini efendimizin eğittiği vehmederek yaşarlar...
men reani fe kad raani hadisinin fıkhını bilmeden fakih gibi davranılması işte insanı tih çöllerinde gezdirirde gezdirir. 
onun için şeyh lazımdır. ve eski ve bilinen bütün şeyhler 
''seyru suluka girecek adama , tashihi itikad, tashihi ibadat ve tashihi ahlakı farz kılmışlardır ''


büyüklerin , allahla naz makamında olanların sözlerinin seyru sulukta daha sigara bırakmayı halledememiş innen nefse le ammerarun bis suu ' durumunda olanlar tarafından tekrar edilmesi bile allah dostlarıyla edebsizlik ve islam dininde basiretsizliktir. 

müzik , ney flüt ü keman ile allaha davet olunacak seviyede fıtratları marazlı insanların ene'l hak demindeki şatahatla uğraşmaları da bir başka bahtsızlıktır. allah dostlarından bazıları bu aletleri marazayı islama ısıtmak için kullanmışlardır. ama fırtatları marazsız müminlerin bu marazlılara gösterilen şefkate özenmemeleri gerekir. 

ömründe hiç zina etmemiş insan zina edip pişman olan sonrada cezasını şekmek iradesi gösterip cenetle müjdelenenlere özenmemesi gerekir. efendimiz of iile değil o tevbeye övgüde bulunmuştur. 

başını açmayıp direnen ve sonra eğitim alamayanlar bedir ehli gibidirler zannımca ... başlarını açıp okuyan ve sonra 10 sene günahla yaşayıp ortam düzelince tevbe edenler onlara asla denk olamazlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder